Fatih Sultan Mehmet (II.Mehmed olarakta bilinir), 27 Receb 835 (30 Mart 1432) tarihinde II. Murad’ın dördüncü oğlu olarak Edirne’de dünyaya geldi. 1443 yılında iki lalası ile beraber Manisa’ya vali olarak atandı. 1444 yılında şehzade Alaeddin Ali Çelebi vefat edince, tek taht varisi olarak kendisi kaldı.
II. Murad tahttan feragat etmek düşüncesi ile ilk önce II. Mehmed’i kaymakam etmiş ve Yenişehir’de Karamanoğlu, kendisi ve Mehmed Bey adına bir ahidname imzalayarak oğlunu onurlandırmış, dönüşte tüm yetkiyi bırakarak, çekilmişti. (İnalcık 2003)
O dönemde 12 yaşında olan II. Mehmed’in sultanlığı kısa sürmüş ve II.Murad tekrar tahta geçmiştir. Her ne kadar kısa sürmüş olsa da, II. Mehmed’in bu tecrübeden öğrendikleri, gelişen olaylar karşısında alması gerektiği tavır, yapması gereken işler ve yönetim boşluğuna sebep vermeyecek davranış biçimi ve kararlılık hususunda önemli dersler içermek tedir. Kendi idaresi döneminde toprak kaybı yaşanması, imtiyaz verilmesi, isyan çıkması, iç karışıklık, devlet erkanı arasındaki uyumsuzluk ve rekabet, en önemlisi de tahtın devrine sebep olabilecek Orhan Çelebi’nin harekete geçmiş olması gibi olayların vuku bulması, erken yaşta yöneticilik vasfı olgunlaşmamış II. Mehmed’e tahta tekrar geçeceği zamana kadar kendisini geliştirmesi yönünde büyük katkılar sağlamıştır.

Sultanlık makamlığından azledilen II. Mehmed, daha önceki sancağı olan Manisa’ya gönderilmiştir. Burada alelade bir şehzade gibi değil, sultan gibi yaşıyor, davranıyor, hükümler alıyor ve icraatlarda bulunuyordu. Bu duruma Babinger’in, Mehmed’in Manisa’ya gayrimemnun gittiğini söyleyerek açıklık getirmesine karşın, İnalcık başka kaynakları esas alarak farklı bir yorumda bulunmuştur.
Tursun Bey, Heşt Bihişt, İbn İlyas ve Kaşifi’nin aktardıklarını söyleyerek, II. Mehmed’e Anadolu’nun idaresinin verildiğini belirtmiştir. Özellikle Kaşifi’nin kaydettiğine göre, Varna muharebesi, Kocacık Hisarı muhasarası ve Kosova muharebesi sırasında II.Mehmed sultan, II.Murad ise onun yardımcısı gibi bir tavır takınmışlardır. (İnalcık, Fatih Devri Üzerine Tetkikler I 1954, 105 -107)
II. Murad’ın tavrı ele alınırsa, kendisinin ikinci kez tahta çıkışının, kendi gücünü pekiştirmekle ya da oğlunu tahttan indirmekle bir ilgisi olmadığı sonucu çıkar. Halihazırda tek varis durumunda o lan II.Mehmed’in tahtını garanti altına almak, onun güçlenmesini sağlamak ve devlet erkanınca II.Mehmed’in gelecekteki otoritesine karşı olabilecek saldırıları ya da isyanları saf dışı bırakmak amacıyla, tahtın otoritesini kullanmakta olduğu görülmektedir. Bu beş yıllık geçiş döneminde Macar istilalarına karşı savaşan II.Murad, İstanbul’un fethi için gerekli ön düzenlemeyi yapmıştır. (İnalcık, Fatih Devri Üzerine Tetkikler I 1954, 109)
İlk Yorumu Siz Yapın