Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nu içine alan bölgede Coğrafi Keşifler sonrasında özellikle Osmanlı ve Portekizliler askerî bir rekabete girmiştir. Bunun nedeni Portekiz’in Ümit Burnu üzerinden Hindistan’a ulaşması sonucunda kadim ticaret yollarının değişmesidir.
Osmanlı Devleti, ortaya çıkan yeni durum üzerine Hint Okyanusu’ndaki stratejik bölgelere seferler düzenlemiştir. Böylece deniz ticaretini yeniden Akdeniz’e yönlendirmek isteyen Osmanlılar, Afrika’nın kuzey kıyıları ve Kızıldeniz sahillerinde olabildiğince genişlemeye çalışmıştır.
Osmanlılar bir taraftan Kuzey Afrika’daki İspanyol kolonilerine son verirken diğer taraftan da Mısır ve Kızıldeniz yönünden Afrika içlerine kadar ilerlemiştir. Bu durum Osmanlıların, Hindistan’ın güneybatı sahillerine kadar etki alanı oluşturma stratejisinin bir sonucudur.
Portekizlilerle yaşanan askerî rekabet, Osmanlıların Mısır’ı fethinden sonra artarak devam etmiştir. Bu amaçla 1525’te Süveyş’te Mısır Kaptanlığı kurulmuş ve Kızıldeniz kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Ayrıca buradaki donanma Selman Reis’in idaresinde Yemen’e gönderilmiştir. Bunun yanında Basra’da bir tersane kurularak Hürmüz Körfezi’nin girişi kontrol altına alınmıştır.

Osmanlılar, Kanuni Dönemi’nde Hint Denizi’ne dört ayrı sefer düzenleyerek Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nda Portekizlilerle mücadeleye girişmiştir. Osmanlılar bu mücadelede eski ticaret yollarını canlandırmak, Portekizlileri bu sulardan uzaklaştırmak ve böylece mukaddes yerler üzerindeki tehditi ortadan kaldırmak istemiştir. Ayrıca Hindistan’daki küçük İslam devletlerinin ve Sumatra’daki Açe İslam Sultanlığı’nın Portekizlilere karşı yardım istekleri de Osmanlıların Hint Denizi’ne açılmasının bir başka nedenidir. Osmanlı Devleti Hint Deniz Seferleri’nin sonucunda, Portekizlileri bölgeden tamamen uzaklaştıramamıştır. Ancak Osmanlıların ısrarla mücadeleyi sürdürmesi, Portekizlilerin rahat hareket etmesini engellemiş ve bu durum bölgedeki Portekizlilerin ticaretine darbe vurmuştur. Ayrıca bu seferlerle Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’ndaki mücadeleler, kadim ticaret yollarının önemini korumaya katkı sağlamıştır.
Kızıldeniz ve Basra’nın önemli noktalarına hâkim olan Osmanlılar, XVI. yüzyıl ortalarından itibaren Akdeniz ticaretini yeniden hareketlendirmiştir. Yemen ve Aden kıyıları ile Eritre ve Habeşistan’ın kuzeybatı bölgesi hâkimiyet altına alınmıştır.
Hint Okyanusu’nda Portekizlilerle yapılan savaşların kaderini gemicilik teknolojisi belirlemişti. Kürek gücüne dayanan Osmanlı kadırgaları, dar sularda başarılı olmuştu. Fakat açık denizlerde Portekizlilerin rüzgâra uygun ve iyi silahlanmış kalyonları üstünlük sağlamıştı.
İlk Yorumu Siz Yapın