"Enter"a basıp içeriğe geçin

İstanbul Bankası (Bank-ı Dersaadet)

1847 yılında Kurulan “İstanbul Bankası” (Bank-ı Dersaadet / Banque de Constantinople)

İstikrarlı sabit bir kuru hedefleyen desimal çift metal sistemi de, kaimelerin miktarının bollaşması ve yasa dışı çeşitli sahte para basımı ve diğer tür finansal işlemler sonucu değerinin yarı yarıya düşmesi yüzünden, beklenilen istikrarı sağlayamamış, ünlü Gresham Kanunu uyarınca, “mevcut kâğıt kaimeler ve sözkonusu kötü paralar bu yeni çıkarılan sağlam paraları kısa sürede piyasadan kovmuştur.”

İşte, ilk banka kuruluşu, bu gelişmeler karşısında altın liranın değerini stabilize etmek, döviz kuru paritesini sabit tutmak, “kaime“nin (kağıt paranın) devalüasyonunu (değerinin düşürülmesini) önleyerek, istikrara kavuşturulmasını sağlamak gibi ihtiyaçların zorlaması ile ve tam bu olumsuz koşulların yaşandığı ortamda gerçekleştirilmiştir. Zira, sağlıklı bir ekonomi için sadece para reformunun yeterli olmadığı, aynı zamanda iyi bir banka sistemine de gereksinim olduğu anlaşılmıştır.

Yukarıda değinildiği üzere, daha önce, 1836 ve 1840 yıllarında yabancıların önerdikleri banka kurma istekleri bir sonuca bağlanamamış, İngiliz, Fransız, Avusturya, Rusya, Hollanda, Yunanistan, ABD ve Danimarka’lı kişilerin 1842 yılında kurdukları İzmir Bankası “The Bank of Smyrna“, taahhütnameyi imzalamadıkları için, ertesi yıl kapanmıştı.

1844 yılında, İstanbul ve diğer liman kentlerinde ödeme güçlüklerinin baş göstermesi, dış ticaretin tıkanması ve dış ödeme güçlüklerinin yoğunlaşması üzerine, Hükumetin de teşviki ile, 1847 yılında, Jacques Alléon ve Manolaki Baltazzi adlı iki Galata bankerine Osmanlı Hükumetinin himayesi altında ilk banka olan Bank-ı Dersaadet ya da İstanbul Bankası (Banque de Constantinople), kurdurulmuştur. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk defa dış ödemeleri düzenleme işlevini üstlenen bir banka kurulmuş oldu.

Bu banka, Hükumete vereceği 130 milyon kaimeyi herhangi ciddi bir sermaye koymaksızın, sadece Londra ve Paris piyasalarından sağlayacağı borçlanma ve bu piyasalar üzerine tüccara 1 Sterlin= 110 Kuruş paritesi üzerinden poliçe çekerek ödeme yapmayı taahüt ederek, yani bir takas odası gibi işlem ve faaliyette bulunarak, karşılamak ve kambiyo kurunu (1 Sterlin = 1,1 Osmanlı lirası = 110 Kuruş) normal seviyede tutmak üzere faaliyete geçmiştir. Bankanın tüccarlar adına ihraç ettiği senetler bu iki bankerin uluslararası ünü sayesinde her yerde kabul edilmekte idi.

Osmanlı Devletinin İlk Kağıt Parası (Ön Yüzü)
Osmanlı Devletinin İlk Kağıt Parası (Ön Yüzü)
Osmanlı Devletinin İlk Kağıt Parası (Arka Yüzü)
Osmanlı Devletinin İlk Kağıt Parası (Arka Yüzü)

Sanayi Devrimi sonunda Avrupa’da bir işçi sınıfı ortaya çıkmış, işverenlerin işçileri ağır koşullarda çalıştırmaları ve haklarını vermemeleri üzerine işçilerin sorunlarını çözmeyi amaçlayan “sosyalizm” akımı gelişmiş, Fransa ve İngiltere”de sosyalist partiler kurulmuştu. Lui Filip’in işçilerin sorunlarıyla ilgilenmeyip kişi haklarını kısıtlamaya kalkması üzerine, 1848 yılında Fransa’da yeni bir ihtilal olmuştur. 1848 Fransız ihtilalinin ve doğan krizin Batı Avrupa’yı sarsması ve Osmanlı Devleti ile Fransa arasında kesintiye uğrayan ticari ilişkiler sonucu ödemelerde zor duruma düşülmesi yanında, altın ve gümüş para eksikliğini gidermek için, 1839 yılında, Abdülmecit’in ilk günlerinde Hükumetin ihraç ettiği % 6 faizli ve değişik kupürlü “kaime” adlı kağıt para işlerine bulaşmış olması, bankerlerin bu kağıt para işlerinden büyük spekülatif kazançlar sağlaması ve yabancı para olarak topladıkları gelirleri kaime türünden paralara yatıran mültezim (iltizam usulü ile vergi toplamakla yetkilendirilmiş) konumundaki bankerlerin iltizam ihalelerine fesat karıştırmaları, bazı tüccarların gerçek ticarete dayanmadan poliçe keşide etmeleri gibi olumsuzluklar, bu Bankanın, yine Hükumetin isteği üzerine Kırım Savaşı’ndan biraz önce 1852 yılında tasfiyesi sonucunu doğurmuştur.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir